İskilip’e başarılı kaymakamlar geldi geçti. Ama böylesini uzun bir zamandan sonra yeniden görüyoruz.
Bir ilçenin mülki amiri olmak zordur.
Ağır bir sorumluluk gerektirir ama, altından kalkmasını bilince halkın adamı olursun.
Büyüğünün kardeşi, oğlu, küçüğünün abisi, babası olursun.
Özellikle nüfus bakımından küçük olan ilçelerde, bu görev biraz daha büyük önem arz eder.
Yaptığın ya da yapmadığın her işin anında geri dönüşü olur sana.
Bir önceki satırda da söylediğim gibi, halkın yanındaysan ya kardeş, ya oğul, ya abisi, ya babası olursun.
İskilip Kaymakamı Ramazan Polat, kısa sürede İskilip halkının hem babası, hem abisi, hem kardeşi, hem oğlu oldu.
Bilenler bilir bir babamız vardı! Beyazıt Bestami Alkan.
O da halkın içinde olan bir kaymakamımızdı. Hatta ilk tanışmamıza konu olan haber manşetim “KAYMAKAM BEY DEĞİL, KAYMAKAM BABA” olmuştu. (Hatırlayanlarınız olacaktır. Hâlâ ismi geçince İskilip’in kaymakam babası olarak anılır.)
Doğal şartlardan ve malum güncel yaşamdan dolayı, hayatın zorlaştığı kentlerde kaymakamlık yapacak kişinin de halkın değerlerine saygı duyacak bir pozisyonda olması, en büyük beklentidir.
İskilip’e başarılı kaymakamlar geldi geçti. Ama böylesini uzun bir zamandan sonra yeniden görüyoruz.
-Gelir gelmez, ayağının tozuyla kaymakamlık binasında sigarayı yasakladı.
-Sadece belli başlı kişilerle diyalog içinde olmaması da, halk tarafından benimsenen bir davranışı.
İlçenin en büyük mülki amiri kendi inisiyatifini bu yönlerde kullanınca, üstüne birde halktan yana tavır alınca, şöyle derin bir nefes alınıyor.
Şöyle özetleyeyim;
-Nerdeyse hemen her gün dur durak bilmeden sahada, halkın içinde yer alıyor.
-Vatandaşlar onun sayesinde devletin şefkatli yüzü ile tanışıyor.
-Vatandaşlara devletin her kurumunun yanlarında olduğunu hissettiriyor.
-Görüp tespit ettiği sorunları ve sıkıntıları kısa zamanda çözüme kavuşturuyor.
-Arkasından birçok insan “Allah ondan razı olsun” diyor.
-En önemlisi ise bütün bunları severek isteyerek ve gönülden yapıyor.
Devletin şefkat ve kudretli iki ayrı yüzünü temsil ederken, şefkatli yüzünü daha çok öne çıkarıyor. Bu da kentte çok sevilip, sayılmasına neden oluyor.
Bu arada, kaymakamlık makamında meslek hayatımda içimde gülümseten bir anı olarak kalan bir olayı paylaşmak istiyorum:
Kaymakam beyi bir ziyaretimde yaşlı bir amcamız geldi. Amcamız arazisine ceviz, meyve dikmiş, ama arazisine elektrik alamamış.
Kaymakam beyin “Buyur amca bir sorunun mu vardı” sorusuna “Evet kaymakam bey bir sorunum var. Arazime ceviz, meyve diktim ama ışık alamadım. Bu işlerde adamın olmayınca olmuyor. Sizden yardım istiyorum” diye cevap verdi.
Kaymakam beyde hemen Tedaş yetkililerini arayarak amcanın adını soyadını verip, konu hakkında bilgi isteyip daha sonra kendine geri dönüş yapılmasını rica etti. Amcayı da göndermedi. Kaymakam beye tekrar geri gelen telefonla amcanın Tedaş’a gitmesi gerektiği söylendi. Kaymakam bey de amcayı Tedaş’a gönderdi.
Kaymakam beyin telefonda Tedaş yetkilileri ile görüşürken “Ahmet amcamızın elektrik sorunu varmış” diye cümleye başlarken Ahmet amcanın da “Elektrik değil, ışık sorunum var” cümlesi görüşmenin benim için gülümseten bir anısı olarak kalmıştı.
Bazıları İskilip’in hafızasının onur defterine adını silinmemek üzere yazdırır.
Ramazan Polat kaymakamımız daha bugünden hafızamıza kazındığından hiç kuşkumuz yok.
Adı gibi bereketli, soyadı gibi dayanıklı ve güçlü
5 aya yakın bir görev süresinde edindiğim izlenimler şimdilik bu kadar. En kısa yoldan ve sade bir şekilde anlatmaya çalıştım. Bizimde gözden kaçırdığımız noktalar vardır. Şimdiden herkes hakkını helal etsin.
Sağlıcakla…